FELSEFESANCAR CANYAZARLAR

HİÇLİK KAVRAMI

HİÇLİK KAVRAMI

Temelde “hiç olma durumu” olarak nitelendirilen hiçlik, daha çok varoluşsal bir sorunun habercisi durumundadır. Aynı zamanda yokluk, boşluk kavramlarıyla da kendini ifade eden hiçlik, ilkin daha çok “yokluk” kavramı çerçevesinde temellendirilir. Aslında yapılan tanımlara bakıldığında hiçlik ile yokluğun birbirlerinin yerine kullanılan kavramlar olduğu görülür.

Hiçlik; Almanca’da ‘Nichts’, Fransızca’da ‘Neant’, İngilizce’de ‘Non-being’, Latince’de ‘Non ens’ ve Osmanlıca’da ‘Adem’ kelimeleriyle karşılığını bulur. Hiçlik için yapılan tanımlara bakılırsa; 1) Hiç olma durumu 2) Yokluk 3) Gerçekteki özelliklerin, durumların, belirlenimlerin yadsınarak ortadan kaldırılması sonucu bir şeyin var olmayışı, boşluk, yokluk (Püsküllüoğlu, 2004, s. 626-627)”; “1-Yadsıma sonucu, gerçekteki belirlenimlerin, özelliklerin, durumların ortadan kaldırılması sonucu bir şeyin var olmayışı (göreli hiçlik). 2- Varlığın eksikliği olmayışı, yokluğu (salt hiçlik) (Akarsu, 1975, s.88)” şeklinde tanımlanırken Türkçe Sözlük’te ise “is. 1-Hiç olma durumu: Hiçlik içerisinde. 2- fel. İnkar sonucu, gerçekteki özelliklerinin, durumlarının ortadan kaldırılması sonucu bir şeyin var olmayışı, yokluk. (Türkçe Sözlük, 2005, s. 889)” ifadeleriyle karşılığını bulur. Görüldüğü gibi hiçlik aynı zamanda ‘yokluk’la da eş anlamlıdır.

HİÇLİKLE İLİŞKİLENDİRİLEN DİĞER KAVRAMLAR

YOKLUK
Hiçlik’le ilişkilendirilen bir diğer kavram olan Yokluk’un farklı sözlüklerdeki tanımı ise şöyledir:
1- Yok olma, bulunmama durumu, adem, ademiyet, fıkdan, gaybubet,varlık karşıtı 2- mec. Fakirlik, yoksulluk 3- fel. Hiçlik (Türkçe Sözlük, 2005, s. 2187)”; tasavvuf dilinde, gerçek varlık. İslam tasavvufuna göre varlık, yokluktur; gerçek varlık insan yok olduktan sonra başlar. İnsan ancak ondan sonra Tanrılık varlığa kavuşur. Tanrıda var olur. Hayyatiyye tarikatının kurucusu Bağdatlı Hayyat’a göre (X. yüzyıl) ak yoklukta ak, kara yoklukta karadır (Hançerlioğlu, 1984, s.726).

“Var olmayan; varlığı bulunmayan; varlıksal bir değeri, içerimi ya da karşılığı olmayan; ait olduğu varlık bilgisel çerçevenin gerçeklik tasarımına uymayan ya da bu çerçeveye göre gerçek olmayanı anlatan; genelde varlığın, daha özeldeyse tek tek var olanların karşıtı olarak var olmayış için kullanılan felsefe terimi” (Sarp vd., 2002, s.697)

Bir başka tanım ise Ahmet Cevizci tarafından şu şekilde yapılmıştır:
1. Var olan hiçbir şeyin bulunmaması, varlığın yoksunluğu veya belirlilikten ya da gerçeklikten yoksun olma hali. Bir şeyin kimliği ve faaliyeti için gerekli olan gerçekliğin olmayışı (…)
2. Varlıkta, belirli bir form ya da düzenin olmaması hali. Gerçeklikten tümüyle yoksun ya da gerçek-dışı olma veya hiçbir gerçekliği bulunmama durumu.
3. Ve nihayet, varlık hiyerarşisinin en altında, mutlak bir gerçekliğin en uzağında bulunan madde.
4. Bir şeyin doğuştan getirdiği, aktüelleşecek hiçbir potansiyeli olmaması, kendisini gerçekleştirecek hiçbir eğilim, ya da yönelimi bulunmaması hali” (Cevizci, 2000, s.578).

VARLIK
Yukarıda da görüldüğü gibi yokluk terimine karşılık olarak söylenenlerin hareket noktası varlık veya var olanlar olmakta, diğer taraftan insan kendisi de dahil bir varlık ortamı içerisinde bulunmaktadır. Hiçlik kavramının geçerli bir tanıma ulaşması için varlık kavramının da irdelenmesi gerekmektedir. Çünkü hiçliğe giden yol varlıktan geçer.

İlk önce Parmenides’in kullandığı varlık tanımına bakıldığında Almanca sein; Fransızca eire; İngilizce being; Latince ens, esse; Yunanca to on, einai; osm. mevcudiyet kelimeleriyle karşılanır. Bedia Akarsu Felsefe Terimleri Sözlüğü’nde ‘varlık’ı şu şekilde açıklamaya çalışmıştır.

Var olan şey; var olduğu söylenen şey; var olanın varoluşu. (Var olan şeylerle varlık arasındaki ayrım, doğru ile doğruluk arasındaki ayrım gibidir; doğru olan birçok şeyler vardır, ama doğruluk bu birçok doğrularda bir ve aynıdır.) Aristoteles’te “var olanların var¬lığı”, var olanların çokluğu içinde ortak olan, özdeş olan. 2- Oluş ve yok oluşun karşıtı olarak: Kalıcı olan, gelip geçici olmayan. 3- Bütün var olanları içine alan en genel kavram. 4- Görüntünün karşıtı olarak gerçekten var olan. // Varlık, gerçek (real) varlık, düşüncel (ideal) varlık olarak ayrılır: Gerçek varlık çoğunlukla varoluş (existentia) olarak, düşüncel varlık öz (essentia) olarak gösterilir. Gerçek varlık gerçekliğini nesnelerden, olaylardan, kişilerden alan şeydir, uzay- zaman içindedir, bireyseldir, tektir; düşünsel varlık ise uzay-zaman- dışıdır, duyularla algılanamaz, elle tutulur gerçekliği yoktur; bu an¬lamda değerler, matematik ve mantığın kavramları düşüncel varlıklardır (Akarsu, 1975, s.177).

BOŞLUK
‘Hiçlik’le bir arada değerlendirilen bir diğer kavram olan ‘boşluk’a baktığımızda (Os. halâ; Fr. vide; Al. das leere; İng. emptiness, void; İt. vuoto) içinde hiçbir özelliğin bulunmadığı uzay… tanımıyla karşılaşmaktayız. Doluluk karşıtı olan boşluk terimi, içinde hiçbir özdeğin bulunmadığı uzayı dile getirir. Ancak bizi ilgilendiren boşluğun eksiklik, yoksunluk duygusu anlamına gelen tanımıdır.

SEPTİZM, ANARŞİZM ve KAOS
Hiçlik denilince akla gelen başka kavramlar da söz konusudur. Bunlar başta septizm olmak üzere anarşizm ve kaos’dur. Septizm yani kuşkuculuk Almanca skeptizismus; Fransızca scepticisme; İngilizce scepticism; Yunanca skepteshai; osm. hisbaniye, reybiye kelimelerine karşılık gelir.


“1- Düşünsel tutum olarak: a. Kesin bir tutumda olmama, karar verememe b. Kuşkuyu ilke yapma; her değerden, anlatımdan, öğretiden, inançtan ilkece kuşku duyma. 2- Yöntem olarak; apaçık olan doğruya, kesin bilgiye varmak için, sağlam bir dayanak bulana dek, bütün bilgilerin gözden geçirilerek eleştirilmesi, sınanması 3- Felsefe çığırı olarak: Gerçekliğin özünü bilmenin olanaklı olmadığını ileri süren öğretiler: a. Salt, köktenci kuşkuculuk; her türlü bilgi olanağını yadsır. b. Ölçülü, göreli kuşkuculuk; yalnızca belli alanlarda bilgi olanağını kaldırır.” Görece şüphecilik, herkes için kesin bir bilginin olacağını kabul etmez. Görece şüphecilik, savunucuları tarafından git gide nihilizme varmıştır. Örneğin Georgias’ın şu söylemi bu noktada dikkat çekicidir. “Hiçbir şey yoktur. Varsa bile insan için kavranılamaz. Kavranılsa bile öteki insanlara anlatılamaz.” (Akarsu, 1975, s.288)”

Zaten hiçlik’in en uç noktası olarak kabul edeceğimiz nihilizmin başlangıcı septizimle bağdaştırılır.

Kaos ise; almanca, Fransızca ve İngilizce’de chaos kelimesiyle; Yunanca’da ise khaos kelimesiyle karşılığını bulur. Kaos, Felsefe Terimleri Sözlüğü’nde “evrenin, düzene girmeden önceki biçimden yoksun, uyumsuz ve karışık durumu” olarak tanımlanır. Bir diğer kavram olan anarşizm ise Osmanlıca ihtilalliye, inkılabiyye; Fransızca anarchisme, Almanca anarchismus, İngilizce anarchism kelimelerine karşılık gelirken en başta devlet olmak üzere bütün despot kurumları bertaraf etmeyi öngören öğretidir.

Yukarıda vermeye çalıştığımız hiçlik kavramı ve hiçlikle ilişkilendirilen boşluk, yokluk, varlık, septizm, kaos, anarşizm kavramları ilerleyen günlerde yapacağımız “Hiçlik Sorununa Varoluşsal Bir Yaklaşım” yazımızın giriş kısmını oluşturmadık. Hiçlik, Varlık kadar çepeçevre hayatımızı kuşatan konulardan biridir. Bu nedenle her ne kadar zor olsa da hiçlik, anlamlandırılması gereken sorunlardan biridir.

KAYNAKÇA

• Türkçe Sözlük (2005). TDK, s.889, Ankara
• Püsküllüoğlu, Ali (2004). Öz Türkçe Sözlük, Arkadaş Yayınevi, Ankara 2.Baskı, s.626-627
• Dil Derneği, Türkçe sözlük 1: A-J, (1998). Kurtuluş Basımevi, Ankara, s.600
• Hançerlioğlu, Orhan (1984). İslam İnançları Sözlüğü, Remzi Kitapevi, İstanbul, s.726)
• Akarsu, Bedia (1975). Felsefe Terimleri Sözlüğü, TDK, Ankara, s.88
• Ulaş, Sarp Erk, v. dğr. (2002). Felsefe Sözlüğü, Bilim ve Sanat Yay., Ankara s. 528-531.
• Cevizci, Ahmet (2000). Paradigma Felsefe Sözlüğü. Paradigma Yayınları, İstanbul,

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu