
Sinema tarihinde birer kült film haline gelmiş bazı filmler vardır. Özellikle de gerçek bir hikayeden uyarlanmışsa değeri daha artar bu tür filmlerin. Aşağıda bu tarz filmlerden seçip aldığım 5 filmi kısaca tanıtmak istedim. Eğer bu filmlerden izlemedikleriniz varsa emin olun okuduğunuza değecek.
1. Schindler’in Listesi – Schindler’s List (1993)
Yönetmen: Steven Spielberg
Oyuncular: Liam Neeson, Ben Kingsley, Ralph Fiennes
Imdb Puanı:8.9
Schindler’in Listesi’ni “bir film” olarak adlandırmak yetersizdir. Çünkü film Nazi soykırımını konu edinen, çekilmiş en etkili ve yürek parçalayıcı bir kaç filmden birisidir. Steven Spielberg’in, mülteci toplama kamplarında binlerce insanın hayatını kendi fabrikalarında onlara iş vererek kurtaran Alman iş adamı Oskar Schindler ‘ın epik hikayesini filme uyarladığı Schindler’in Listesi Spielberg’in en iyi filmlerinden birisidir.
Çoğu insan Schindler’s Listesi’ni Spielberg’in çekmek için dünyaya geldiği film olarak görürken yönetmen kendisine ilk teklif edildiğinde böyle büyük bir sorumluğu alacak olgunluğa sahip olmadığını düşünüp endişelenmiş ve filmi çekmesi için Roman Polanski, Sydney Pollack ve Martin Scorsese gibi başka yönetmenlere teklifler götürülmüş.
Fakat sonra Spielberg yeniden düşünmüş ve fikrini değiştirdi. Ve dizginleri eline aldığı o andan itibaren yönetmen bir konuda çok emindi: film belgesel tarzında çekilecekti. Yani baş rolde hiçbir oyuncuyu istemiyordu. Bunun yanı sıra film siyah beyaz ve elde taşınan kameralarla çekilecekti. Yine mümkün olduğu kadar gerçek mekanda çekilecekti (girmelerine izin verilmeyen Auschwitz hariç).
İşte bütün bu detaylar Schindler’s Listesi’nin sinematik gücünün kaynağıdır.
2. Sıkı Dostlar – GoodFellas (1990)
Yönetmen: Martin Scorsese
Oyuncular: Robert De Niro, Ray Liotta, Joe Pesci
Imdb Puanı: 8.7/10
Nicholas Pileggi’nin Henry Hill adında bir gangsterin gerçek hikâyesini anlatan Wisegay adlı kitabını Sıkı Dostlar, çete filmleri kategorisinde hak ettiği yerde. Ve gerçekçi. Filmin gerçekçi teması yönetmen Martin Scorsese’ı ilk başlarda projeye çeken temel neden olmuş. Hikayeyi okuduktan sonra yönetmen, telefonu alır ve kitabın yazarı Pileggi’yi arar. Ve şöyle der “Bu kitabı hayatım boyunca bekliyordum.”. Pleggi “Ben de bu telefonu hayatım boyunca bekliyordum.” der.
Filmin ayrıntısına gelince. Henry Hill adında bir gangster, Jimmy Conway ve Tommy De Vito adında iki arkadaşıyla birlikte bir soyguna kalkışır. Gözleri yukarılarda olan iki arkadaşı soyguna katılan diğerlerini öldürür ve mafya içinde yükselmeye başlar. Bu durum Henry’i olumsuz etkilemiştir ve bu konuda bir şeyler yapması gerekmektedir.
Sıkı Dostlar, yönetmen Martin Scorsese’nin başyapıtlarından biridir. 6 dalda Oscar’a aday gösterilen film, en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında Joe Pesci’ye ödül kazandırmıştır.
3. Sol Ayağım – My Left Foot (1989)
Yönetmen: Jim Sheridan
Oyuncular: Daniel Day-Lewis, Brenda Fricker, Alison Whelan
Imdb Puanı:7.9/10
Beyin felçi şekilde dünyaya gelen fakat buna rağmen kontrol edebildiği tek uzvu sayesinde oyuncu ve yazarlıkta başarıyı yakalayan Christy Brown’ın hikayesi.
Oscar kazanma açısından cazip bir hikayeye sahip olduğundan bu konuda şanslı olduğu düşünülse de Day-Lewsi’in yürek burkucu ve inanılmaz oyunculuğunu da kenara atmamak gerek. Filmin kıvılcımları aktörün yine birlikte çalıştığı, Sol Ayağım filmiyle eşit derecede ödüle layık bir film olan In the Name of the Father(yine gerçek bir hikayeden uyarlanan bir film) filminin de yönetmeni Jim Sheridan arasındaki uzun süreli fikirsel işbirliği sonucu ortaya çıkmıştır.
4. Apollo 13 (1995)
Yönetmen: Ron Howard
Oyuncular: Tom Hanks, Bill Paxton, Kevin Bacon
Imdb Puanı:7.6/10
Sonu bilinen bir filmi seyirciye izletebilmek ancak yetenekli bir yönetmenin altından kalkabileceği bir iştir. Bu tam da Ron Howard’ın Apollo 13 filminde gerçekleştirdiği şeydir. NASA’nın 1970 yılında aya gönderdiği astronotların, can güvenliklerini tehdit eden bir patlamanın ardından bir kurtarma görevine dönüşen hikayelerini konu alan bir film Apollo 13. Peki Howards’ın sırrı neydi? Hem eğitici hem de eğlenceli bir bir film yapmasıydı belki de.
Howard hikayenin uyarlamasını tam ve doğru bir şekilde yapabilmek için NASA el ele verdi. Bu, aynı zamanda bütün oyuncularının astronotlarla ilgili en küçük şeyi dahi tecrübe etmek durumunda olması demekti.
Ekip, simule edilmiş ve kontrol altındaki ay modüllerinde çalıştılar. Astronotların uzayda mücadele edeceği ağırlıksızlık hissini yaratmak için yer çekimi azaltılmış bir uzay aracında uzun bir zaman harcardılar.
Bunun yanı sıra NASA Uçuş Direktörü rolünü oynayan oyuncu Ed Harris, NASA tarafından izin verilmesinin ardından uçuş kontrol ve astronotlar arasında geçen yüzlerce ses kaydını dinler. Hatta rolü gereği fizik ve uçuş kontrol üzerine kurslar alır.
Her ne kadar gerçek bir hikayeye dayansa da filmin yönetmeni Howard bir konuda yaratıcılığını konuşturabileceği özgürlüğe sahipti: Apollo ve uçuş kontrol kulesi arasında geçen diyalogdan sadece basit -ama akıllara kazınan- bir satırı düzenledi:
Houston, bir sorun var.
5. The Insider – Köstebek (1999)
Yönetmen: Michael Mann
Oyuncular: Al Pacino, Russell Crowe, Christopher Plummer
Imdb Puanı: 7,9/10
Gerçek hikayelere dayanan filmler, film yapımcısının gerçeği hayalden ayırması için geniş çaplı bir araştırma yapmasını gerektirir. Köstebek, bunlardan bir tanesi. Michael Mann’in yönettiği filmde, çok güçlü bir sigara şirketinde çalışan Jeffrey Wigand (Russell Crowe), şirketin sigaranın içindeki nikotin miktarını arttırdığını anlayınca şirketin insan sağlığını hiçe sayan bu uygulamaları konusunda diğer yönetim kurulu üyeleri ile ihtilafa düşer ve sonuçta şirketten kovulur.
İşten çıkarılmasına sonra, şirketin politikalarını eleştirmekten çekinmeyen Jeffrey’nin önüne bir yığın engel çıkar.
Bir Amerikan TV kanalında ’60 Dakika’ adlı programının yapımcılığını yapan araştırmacı gazeteci Lowell Bergman, durumla ilgilenir ve Jeffrey’yi programında konuk eder. Fakat bu birilerinin çıkarlarına dokunacaktır ve iyi olmayan şeyler yaşanır. Gösterdiği cesurca bir hareket ailesine zor günler yaşadığı ve tehditlerle boğuştuğu bir kabusa dönüşür.
Sigaranın zararları üzerine bir nasihat veren bir hikaye gibi gelse de bu, yönetmenin ellerinde film kapitalist düzenin bozuk çarkları ve medya patronlarının çıkarları arasındaki bağları gözler önüne seren bir yapıta dönüşmüş.
Eğer izleyecek yeni bir film arıyorsanız bu beş yapıttan birisine şans tanımanızı tavsiye ederim. İyi seyirler.
Makaleyi beğendiyseniz paylaşarak diğer insanların da okumasına yardımcı olabilirsiniz.
Okuduğunuz için teşekkür ederiz. Düşüncelerinizi yorum olarak aşağıdaki yorum alanında paylaşırsanız bizi çok mutlu edersiniz.
CONTAGİON: “BİR KOMPLO TEORİSİNİN HABERCİSİ MİYDİ?”