DENEMEEDEBİYATKEREM ERTUĞRUL ERTUĞRULYAZARLAR

TOPLUMSAL KABUL VE RED ÇEMBERİ: YETİMLER VE PİÇLER

Günah meyvesidir çocuk. Günahkar doğar, o yüzden vaftiz edilir. Rastgele bir genetik koddan, bir kaostan, bir kayboluş anından meydana gelir. Bilinçdışı ya da bilinçüstü bir manevradır. Sonrası yorgunluk, pişmanlık veya gurur vaad eder. Hangi iki yetişkinin yahut toplumsal bir krizin ortasında doğacağını bilemez. Tamamen sosyal bir sembol olarak anne ve baba öğretilir. Sembol duyulduğunda çok sevinilir.

Kitlesel bir kabul ve red, küçük bir çemberdir. Başı ve sonu yoktur. Konumlandırılmış tüm noktalar bir diğerine gebe olacak şekilde bir yuvarlanma hareketi gerçekleştirir. Ölüm, dışlanma, yabancılaşmanın yanı sıra gurur, şeref ve kahramanlık çemberin noktalarından bazılarıdır. Olay ya da durum, kitlesel kabul ve red çemberini çevirir. Sabit duran kişi -çoğunlukla çocuk- çemberin anlık durumuna göre sıfatını, duygu durumunu ve rolünü kabullenir. Doğum, çemberin ilk dönümüdür. Günahkar ya da masum ilk kurşundur ve tüm çocuklar tam alnından vurulur.

Doğum anı, soğuk bir yüzleşmenin ilk anıdır. Çocuk kaynağı belirli ya da belirsiz bir biyolojik reaksiyon meyvesidir. Çocuğun seçim noktası yoktur. Öğretilmiş şekilde anne ve babayı benimseyeceği noktaya dek işlenir. Daha çok işlenir. Sonra olay ve dolaylı olarak durum gelişir, çember hızlıca dönmeye başlar.

Annesi olmayana öksüz, babası olmayana yetim denir. Bir de piçler vardır. Piçler. Toplumsal kabul ve red çemberinde, alnından vurulmuş olarak doğan çocuklardan herhangi birinin, anın içindeki son konumudur. Piçlik. Kendi yaratmadığı olay ve durumun döndürdüğü çarkın duruş noktası. Bu utanç sembolüdür. Çocuğun başarısız bir seçiminin sonucu. Kötü babayı “seçen” çocuğu, çemberin red kısmına yuvarlar.

Aynı çocuğun biyolojik babası, ölmüş olursa çocuğa gariban da olsa bir mağrurluk noktası denk gelir. Ölümün varlıktan daha evla olduğu yerdir bu. Ölümün arz-ı endamı. Aynı biçim içindeki iki çocuktan yetim olanın başarısı takdire şayandır. Dolu gözlere neden olur. Hikayesi kahramanlık öyküsüne dönüşür. Haber bülteninde yer bulur. Beklenen gerçekleşir. Bu çocuk çalışmalı, anasına ve varsa kardeşlerine bakmalıdır. Hatta bunun için olabildiğince kötü bir noktadan başlayıp, toplumsal statüsü yüksek bir noktaya ulaşmalıdır. Kağıt toplayıcılığından doktorluğa. Arzu edilen budur. Yoksa çember piçin çemberine doğru yuvarlanabilir. Rolünü benimseyen kazanır. Başarısız olan ya da kendi halinde sıradan bir hayat süren yetim mi? Böyle hikaye olmaz. En azından hikaye olmaz. Belki hayat olabilir.

Piç, varlığının içinde tuhaf şiddetler barındırır. Toplumun hangi kaynağının gereksiz sarfiyatına sebep olduğunu bilmeden, jilet bakışlarla yaşamaya alışır. Kendi varoluşunun anlamı olmadan, başkaları, onların olayları ve durumları üzerinden tanımlanır. Bunun senaryosu özgün bir yol çizemez. Reddilmiş bir varoluşun, toplumsal roller içinde hareket etmesi beklenemez, ki zaten kimse beklemez. Ondan saldırı beklenir, şiddet, kriminal olaylar. Çünkü, yığın kitlenin benzetmesi ve sınıflandırması için gitmesi gereken bir yol vardır. Biri, bir şey ya da bir etiket: piçler. Kimse başarılı bir piç haberi görmemiştir. Piçin haber değeri yoktur. Başarılı bir piç olmaz, başarılı olursa çemberi yuvarlanır, piç olmaz. Piçin varlığı elinden alınır. Yeni kimlik ya da yokluk.

Herkes kendinden bekleneni yapmakla yükümlüdür. Piçler piçliğinin oranıyla, yetimler sorumluluklarını üstlenme miktarıyla ölçülür. Ebeveynin varlık/yokluk durumu ve biçimi her şeydir. Özellikle biçim noktası bir tahlil sonucu verir. Çocuk günah ya da masumiyet sembolüdür. Kendi varlığını yaşatmak isteyenler gitmeyecek ve ölmeyecek ebeveynler seçer. Seçemeyenler sırtına yumurta küfesini alır. Sıfatlar alınır ve verilir. Çemberler döner ve durur. Kaos, linç ve kendini tanımlamak için farklı aidiyetlere ihtiyaç duyanlar için ölçüler oluşur. Yaşanır, ölünür, durulur ya da gidilir. Ölüm bazı durumlarda terk edilmekten evladır Miraslar ve enkazlar kalır. Tohumlar ekilir. Ardından bir günah meyvesi doğar. İnsanlar meyveleri yerler. Meyveler besleyici gıdalardır.

Kerem Ertuğrul Ertuğrul

Kerem Ertuğrul Ertuğrul. 1993 İzmir doğumlu. Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV bölümünden mezun.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu