
Yeniliyorum.
Alnımda kararan bir gün ışığı,
şiir okuyun,
zurna çalın,
şiir okuyun,
yeniliyorum.
Benim canım çocukluğum,
Cuma’yı bekleyen erte günüm,
tütün tohumum, tüysüz gerdanım,
bak bana!
Bu yana getir geçenleri
zamanı, ölenleri
bu yana!
Hızlı gövdem üstünde mi?
Babamı bu yana.
Hızlı gövdem üstünde mi!
Babamı
bu
yana…
Biliyorum,
gün batacak,
gün doğacak,
gün batacak,
buluşamayacağız.
Buluşamayacak mıyız?
Gelmemiş mi olacaksınız?
Ben gelem desem,
ayağımda kan,
ayağım yara.
Gene mi kan?
Gene mi yara?
Bir şiir daha,
gene yara, gene kan, gene kara…
Alnımda batmakta olan gün,
çocukluğum,
sen mi geldin?
Zurna sussun!
Sen mi geldin?
Zurna suuss!
Ya senin ayağın neden kan?
Neden yara?
Hani bizim kasketli?
Nerde o günler güneşli?
Sarı, çocukluğum,
sen misin?
Boynumu yokla,
bileğime bak çabuk!
Yaşıyor muyum?
Sarı,
çabuk!
Gün kararıyor,
yeniliyoruz…
Super, kalemine yüreğine sağlık 👍
Çok ama çok teşekkür ederim… 🙂
Daha da gelmez böylesii dünya’ya, yüreğine sağlık abim👍❤
Çok teşekkür ederim Rojin caan çok sağol :* :*
Maşallah süper olmuş kardey
Harika bir anlatımla yeniden o yılların kaygı doku kaos ortamına yol aldık. Bu tarih aralığı halkın galyana grlişi bir nevi ırkçı kışkırmacı politik tutum toplumda hezeyana neden olmuş bir siyasi olay anlatım yaşanan korku ve paranın insanı nasılda zapdettiği kendine yetecek kadarını alıp kalanı yakması odalar arası geçisleri bir tarih anlatılmış. Saygılar
Çok teşekkürler 🙂