CEREN SELÇUK DEĞDAŞPSİKOLOJİYAZARLAR

DÜŞÜNCELERİMİ DEĞİŞTİREREK HAYATIMI DEĞİŞTİREBİLİR MİYİM?

Eğer bir şeyden hoşlanmıyorsanız onu değiştirin; değiştiremiyorsanız, ona bakış açınızı değiştirin. (Mary Engelbreit)

Büyüklerimizden sıklıkla duyduğumuz bir söz var; kötü bir olay yaşadığımızda ve bu olayın ardından kötü olayların gelmeye devam edeceğine dair cümleler kurduğumuzda; ‘Kötüyü çağırma!’ diye uyarırlar. Negatif düşünmenin hayatımıza negatif olaylar çekeceğine dair bir öngörü niteliğindedir bu ifade. Hatta ‘kötüyü çağırma!’ uyarısının ardından, olayla ilgili olumlu ifadeler kullanarak güzel hayaller kurup, güzel temennilerde bulunduğumuzda, olayların daha kolay çözümlenebileceğine dair ifadeler kullanılır.

Farkında olarak ya da olmayarak; pozitif düşünmenin hayatımıza pozitif olaylar çekeceğine dair inancımız çoğu durumda karşımıza çıkıyor. Ama çoğu zaman, olumlu ifadeleri tekrarlayarak hayatımızı yoluna koyamadığımız için bu inancı reddediyoruz. Fark edemediğimiz nokta; pozitif düşüncelerimizi, pozitif inançlarımıza dönüştürmeden tekrarladığımızda, üst üste aynı sözü söylemekten öteye geçemeyeceğimiz. Bu konuda; Nick Ortner’in bir kitabında okuduğum ve çok beğendiğim benzetmesi var; ‘Bahçenizi yabani otlar sardığı zaman; ‘Burada ot yok’ demek ya da onların olmadığını varsaymak bir işe yaramaz. Bahçenizdeki güzel bitkilere odaklanmanız da bir işe yaramaz. O yabani otları temizlemedikçe onlar orada mevcut olmaya devam edecektir.

Aynı şekilde olumsuz konuşan iç sesinizi yok saymak da, zihninizdeki olumsuz inançları değiştirmediğimiz sürece bir işe yaramayacaktır.

Bir işi yapmaya başladığınızda, hata yapacağınızı söyleyen iç sesinizi duydunuz mu hiç?

Ya da ‘Ben çok başarılı olabilecek potansiyele sahibim ama hiç şansım yaver gitmiyor hep hayat karşıma engeller çıkarıyor!’ diye düşündüğümüz anlarınız oldu mu?

Başarısız olduğumuz ya da hatalarımız nedeniyle olumsuzluklar yaşadığımız anlarda kendimizi dünyanın kötü bir yer olduğu inancına teslim ediyoruz. Yaşadığımız olumsuz deneyimlere, daha olumsuz tepkiler vermek dünyanın kötü bir yer olduğuna inandırıyoruz kendimizi.

‘Hayatım alt üst oluyorken nasıl olumlu tepkiler verebilirim ki?’ diye düşünebilirsiniz. Bu noktada şu soruyu sormak istiyorum. Verdiğiniz olumsuz tepkiler bulunduğunuz durumun daha iyi bir hal almasına yardımcı oluyor mu? Yoksa sizi daha mutsuz kılmaktan, daha da önemlisi o mutsuzlukla veya öfkeyle çevrenize zarar vermenizden başka bir işe yarıyor mu?

Örneğin çok güzel bir işte çalışıyorsunuz ve iyi seviye de nitelendirilebilecek bir geliriniz var. Ama bir şeyler ters gitti ve işten çıkarıldınız. Eminim o an birinin yanınıza gelip ‘Üzülme işler yoluna girecek’ demesi sizin için bir anlam ifade etmeyecektir. Hatta belki daha çok sinirlenmenize sebep olacaktır. Bu durum yaşadığımız bir çok olumsuzluk için geçerli. Yani herhangi biri veya kendimiz ‘Her şey çok güzel olacak’ dediğimizde işler yoluna girmiyor.

‘Olumlu düşündüğümde olumlu sonuçlar meydana gelecek.’ cümlesinde yanıldığımız nokta bu aslında.

Sadece olumlu düşünerek hayatımızın yoluna girmesini beklemek çok da akıllıca olmuyor. Ancak yaşadığımız olumsuz deneyimi geride bırakarak, ‘artık yeni bir iş arıyorum ve eminim ki çok seveceğim bir işle karşılaşacağım.’ cümlesine teslim olduğumuz ve bunun için harekete geçtiğimiz an hayatımızdaki engeller yok olacak ve güzelliklerle karşılaşmaya başlayacağız.

İçimizdeki sesin söylediği; ‘Başarısızsın, hatalısın, bu durumu düzeltemezsin!’ şeklindeki söylemlerini ve kendimizi eleştirmeyi geride bırakıp, yeni yollar denemeye başladığımızda, açılan fırsat kapılarını da görmeye başlayacağız.

”Hayatımız her zaman baskın düşüncelerimizin sonucunu ifade eder.” (Kierkegaard)

Ne kadar şanssız olduğumuza odaklanmak yerine ne kadar şanslı olduğumuza odaklanarak atacağımız adımlar bizi çok daha güzel noktalara ulaştıracaktır.

Düşüncelerimizi değiştirmeyi denediğimizde hayatımızı da yeniden inşa etmeye başlayacağız. Dikkatimizi odakladığımız düşünceler hayatımızı bu kadar derinden etkiliyorsa eğer, onları pozitife çevirmek bambaşka bir hayat inşa etmemizi sağlayacaktır.

Bu yazıyı okuduktan sonra yaşamak istediğiniz hayat üzerine kurduğunuz hayallerinizi düşünün.Onlara ulaşmak için kendinize nasıl engeller koyduğunuzu. Başaramayacağınızı düşündüğünüz noktalarda aslında bunu kendi zihninizde yok ettiğinizi.

Hayal etmek her şey demektir. Hayatın size getireceklerinin bir ön gösterimidir. (Albert Einstein)

Elinize bir kağıt kalem alın ve hayallerinizi yazmaya başlayın. Olmasını ne kadar çok isterseniz ve buna inanarak çalışırsanız, başarmak için önünüze yeni yollar açıldığını fark edeceksiniz.

Mutlu ve başarılı bir hayat yaşamanın sırrı kendimizdeki gücü fark edebilmemizde.

Unutmayın;
”İyi şeyler inandığında, daha iyi şeyler sabrettiğinde ve en iyi şeyler vazgeçmediğinde gelir.” (La Edri)

Kendinizden, kendinize inanmaktan hiç vazgeçmemeniz dileğiyle..

Bu yazıyla ilgili görüşlerinizi yorum olarak yazabilir ve bu yazıyı beğendiyseniz paylaşarak daha fazla kişinin yararlanmasını sağlayabilirsiniz. 🙂

Ceren SELÇUK DEĞDAŞ

1994 Adana doğumluyum. Rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümü mezunuyum. İnsanın kendini sevmesinin, hayatı sevmesiyle eş değer olduğuna inanıyorum.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu