AHMET DOĞRUEREDEBİYATŞİİRYAZARLAR

NAMLUNUN UCUNDA KARANFİL

Bir

kepenkleri kapatın
gasp edilmiş ruhumla bir şiire başlayacağım
mesela
bir varoluşu sınayacağım bileklerimde
bir çolak ayağa, nihilist bir yüz vereceğim

deneyeceğim
deneyeceğim

bir tabloya bir çivi iliştirmiş gibi
yüzümdür diyeceğim
o ressamın çizmediği

ben, yankılanan bir sesin soluğu

bu yangında hırpaladım bu ipi
çünkü yeltendim dünyaya

dışarda sesler
dışarda avaz avaz ambulans sesleri

fecaatli bir yoklayış

“Ben, yani Yakubun o dağılgan şekli”

İki

yitirdim sahneyi
bir uçurumun başındayım artık
bir çiçek nasıl açarsa öyle
evsiz, yurtsuz

ben, ayağı kırık sandalyenin hüznü
bir beyaz kömür isidir
soluduğum dünya

sayıklıyorum
sayıklıyor
sayıklıyorlar
bir boş koridara doğru, günlerdir

aramızda, mütemadiyen yetim
bir çukur var
soluk soluğa büyüyen

Üç

tanığım yeryüzüne

çok oldu
ellerime sığan bu boşluk
bu küflü unutkanlık

kesilmiş bir bıçak gibi sağaldım kendime

artık öremem
öremem
ben, bu karanfillerle bu duvarı

Dört

size
anlatmalıyım
bir göktaşının yalnızlığını
kırgınlığını bir meteor yağmurunun

kendime neden bu kadar uzak olduğumu

sınandı zaman, dindim

ey! savurduğum gerçeklik
bir kurbağa telaşıdır, yitirdiğim

Beş

boşluğum kaşınıyor
ben, kaşınan bir boşluğum, ellerimde
bir yazgı kırışıklığı
sırtım, atlası yitik bir yolcu

yerleştiğim, yitirdiğimdir

burada
bu ateşin savrulduğu yerde
sığmak, altı harfle yapılan bir eylem değildir
yaşamak, bir eylem değildir dünyada

susmalıyım
susmalı

paldır küldür aşinayken evren gürültüye

Altı

kim bilir yoruldum belki
bu, bir kurbağa dinginliği dediler

bir yağmur başladı sonra
bir yağmur
ordan ağız dolusu hüzünler

Yedi

çirkinleşti fotoğraflar git gide
sarardık
anılar boz, aşklar bulanık
çirkinleştik

Sekiz

kim kimin kıyımıdır

diyeceğim

yüzler
o uluorta okunaksız sayfalar
hep ağaran, hep ağrıyan yolculuğu insanın

kayıp adresler
bulvar kahvehaneleri
ve solan gazeteler

Dokuz

ey! yerçekimine tutunduğum dünya
boynumdaki ipin hatrına
benden özür dile

On

ben, devlete atılmış molotofu tutan el

bakın somada

bakın gezide

.

-ve biliyorsun
şiir: sığmadığımdır yeryüzüne-

Ahmet Doğruer

Ahmet Doğruer

Gaziantep'te yaşıyor. 26 yaşında. Birkaç mecrada şiirleri, yazıları yayımlandı. Çokça yaşadı, çokça küfretti. Sokağın isyan ruhunu diri tutmaya çalışıyor. Şiirleri bir kazıdır dünyaya. Bütün Kir'i gömmek için.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. çok başarılı, şiire imgeleri çok güzel yedirmişsin. şiirin final kısmının çok güzel olduğunu ayrıca belirtmek istiyorum 🤟🏽

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu