AYDIN ÖZARSLANSİNEMAYAZARLAR

“ÜÇÜNCÜ SAYFA” FİLM İNCELEMESİ

Tam bir üçüncü sayfa haberi olacak filmin hikayesini özetlemek istiyorum öncelikle. İsa (Ruhi Sarı), figüranlık yaparak geçinmeye çalışan, hayatta tek hayali bir film ya da dizide başrol oynamak olan bir insandır. Çalıştığı mekanda 50 dolar kaybolur ve suç İsa’nın üzerine kalır. Mekanın sahibi olan reis parayı getirmesi için 24 saat zaman verir. İsa ne yapacağını bilemez halde eve döner ve intihar etmeye karar verir. O sırada kapı çalar ve İsa’nın hayatı değişir. İsa’nın intihar etmek üzereyken Meryem’le (Başak Köklükaya) tanışması ve Meryem’in ona yardım etmesi, İsa’nın duygularını tamamen değiştirmeye yetecektir. Kısa sürede Meryem’e aşık olan İsa, Meryem ne isterse yapabilecek duruma gelir; hatta cinayet işlemeyi bile göze alır. Bir süreliğine de olsa hayatta bir değeri olduğunu, ona değer veren biri olduğunu düşünür ve yaşamak için bir sebep bulur; fakat bu çok da uzun sürmez.

Türkiye Sineması’nın önemli auteurlarından biri olan Zeki Demirkubuz’un üçüncü uzun metrajı olan Üçüncü Sayfa filmi, insanı var eden temellere inerek bize iyilik, kötülük, çaresizlik gibi kavramları sorgulatıyor. İnsanın sınırı olmadığını gösteren film, arabesk ögeleri kullanarak gerçekçi bir üçüncü sayfa haberi ortaya koymayı başarıyor ama yönetmen her zamanki tarzından ödün vermeyerek TV sahneleriyle, eski filmlerinden sahneler paylaşmasıyla bize bunun bir film olduğunu hatırlatmayı da ihmal etmiyor. 

Zeki Demirkubuz Sineması

Her şeyin kendi ekseni etrafında döndüğü hikayeye karamsar bir hava hakim. Çaresizlik, aşk, ihanet, acımasızlık gibi kavramlar ise filmin genel temasını oluşturuyor. Yönetmenin Dostoyevski hayranlığı her zamanki gibi dikkatimizi çekiyor ve filmi izlerken aynı zamanda Dostoyevski okumaları da yapıyoruz.

Zeki Demirkubuz’un sinemasında erkekler masum, trajik, zayıf, saf aşık iken kadınlar tam tersi bir şekilde erkekleri kullanan, ihanet eden, güçlü, yöneten karakterledir. Bu filmde de hikaye aynı şekilde devam ediyor. Hayatta bir hayali bile olmayan, saf ve acınası İsa ile sürekli sınıf atlamaya çalışan zeki ve hırslı Meryem’in hikayesine odaklanıyor.

İsa, sürekli ezilmiş ve dışlanmış gerçeğin tam içinden, mesleği figüranlıkken hayatta da sadece bir figüran olmaktan öteye geçemeyen kendi söylemiyle hayatın başrol vermediği bir karakter. Meryem ise çektiği bütün acılara rağmen güçlü kalan, kendi çıkarları için her şeyi yapabilecek kadar acınası ve acımasız. Karakterlerin felsefi ya da psikolojik bir derinliği olduğunu düşünmesem de bir üçüncü sayfa hikayesine oldukça uygun yazılmışlar. İsim seçimleri ise her zaman olduğu gibi ironik. 

Başroldeki Ruhi Sarı ve Başak Köklükaya gerçekten iyi oyunculuklar ortaya koymuşlar. Özellikle Başak Köklükaya’nın monolog sahnesi gerçekten etkileyici. Karakteri çok güzel bir şekilde yansıtmaya başarmış. Rolü her ne kadar az da olsa Serdar Orçin her zamanki kalitesini göstermiş. Bu arada yönetmen kendisini de kahvede Masumiyet’i izlerken göstermeyi ihmal etmemiş.

Üçüncü Sayfa ‘dan Yeşilçam Temaları

Yeşilçam temaları, Zeki Demirkubuz’un sürekli kullandığı kapı ve ev metaforu filmin genelinde dikkatimizi çekerken köşeye sıkışmışlığın neler yaptırabileceğini de net olarak görüyoruz. Dar ve karanlık mekan seçimleri filmin temasına uygun olarak tercih edilmiş; zaten yönetmenin filmlerinde kullandığı evler, odalar her zamanki gibi iç bunaltıcı, şiddet içeriğini korumaya devam ediyor. Karakterlerin evlerine sıkışmışlığı da net bir şekilde göze çarpıyor. Dış mekanın oldukça az kullanıldığı filmde dışarıda çekilen sahneler yine doğal ışık kullanımı ve karanlık havasıyla umutsuzluğu anlatmaya devam ediyor.

Arka planda çalan arabesk müzik seçimlerinin ise bir üçüncü sayfa hikayesi için doğru seçimler olduğunu düşünüyorum. Filmin havasını güçlendiren müzikler kullanılmış.

Senaryosunun çok başarılı olduğunu düşündüğüm film, her ne kadar Zeki Demirkubuz’un en başarılı filmi olmasa da filmografisinde önemli yer tutuyor. İzlenmeye değer olduğunu düşünüyorum. İlk fırsatta olmasa da eğer bir Zeki Demirkubuz filmi izlemeye karar verdiyseniz iyi bir seçim olabilir.

Aydın Özarslan

https://bakhayatina.com sitesinde bağımsız sinema ve sanat hakkında yazan, boş zamanlarında da Rus Edebiyatı okuyan bir garip tıp öğrencisi

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu