
Uyandırır mı saçlarının gölgesi altında uyuklayan yorgun geceyi,
Sözleri mahmur kelimelerim!
Bahtımın tırnaklarıyla deşip gündüzü,
Eksem şiirlerimin bağrına güneşi,
Olgunlaşır mı gözlerinin yıllanmış
Yalanıyla mest olan şaraplık üzümler!
Korkma susuz bırakacak değilim,
Kalbimde açtığın kuyudan çıkan,
Söz yaşlarıyla sularım onları!
Yeşertir elbet her ne kadar,
Yaşarmasa da yüreğin!
****************************
Uzar endişesi aşkın, geceden tâ fecre,
Batar, bahtımın karasına çarpan aşk gemileri!
Zifiri karanlığında gözlerinin,
Aydınlatır ıslak karanlıkları,
Suya düşmüş gölgen!
Salıp üzerime hicran korsanlarını,
Düşünürsün öldürmek için beni,
Vazgeçme ne olur bu fikrinden,
Bir ömür düşünürken ben seni,
Bir kez olsun düştüm aklına,
Bırak ben düşeyim toprağa,
Ama düşürme aklından,
“Kastetmeyi” canıma!
Elbet anlar okuyucusu şiirlerimin,
Bu sözlerle neler “kastettiğimi”!
*****************************
Ağ tuttu yüreğim, ruhumun mağarasında!
Hep senin için senin,
Olup aşkının örümceği,
Ördüm bu kalbimi, ilmek ilmek imgelerle,
Girmesin senden başkası.
Çıkma kal, beslerim seni şiirlerle.
Terk edilmiş virane sansınlar bu kalbi,
Bilmezler ki gömülüdür hazineler,
Yıkık harap yerlerde!
Olmasaydı öyle hiç,
Saklanır mıydı son peygamber
Örümcek ağlarının ardından,
Korunması için, nice Ebu Cehillerden!
Senin için hep senin,
Seni bekler “ağlarım,”
Yapışır”sana ağlarım!”