
Sevemedim kışların soğuk ve tek nefeslik günlerini
Asırlık koyu uzun gecelerin hesaplaşmalarını
Bacadan sızan ucuz kömür kokularını
Gözlerinin mevsimi yazların çocuğuyum ben
Sabah serinliğine açık bırakılan pencerelerin
Damda asma altına serilen yatakların
En parlak yıldıza adını verdiğim hayallerin çocuğu
Büyük savaşların, kayıpların ve de tarihi yanılgıların zamanıyım
Savaş ve yanılgı demişken mesela
Hala Helen sanıyorlar meseleyi Troya’da yazıcılar
Bilmiyorlar ki Paris görmemişti henüz seni
Oysa dalgalar gibi olan sensin
Geliyorsun, köpürüyorsun, çarpıyorsun
Çarptıkça yükselip geri çekiliyorsun
O, gör(e)medi fakat ben gördüm gözlerini
Gözlerinde Kaz Dağları’ nın yeşili
Siyanür kokulu zehir fark etmeden öldüren
Gözlerinde Marmara’nın mavisi
Bakınca müsilaja kesip dibe çeken
Biliyor musun?
Işık altında bakıyorum gözlerime
Belki bir parça benzer diye seninkilere
Nakış gibi ilmek ilmek işliyorum
Gözlerini tüm yansımalara
Zira sensin hayatı fetheden Truva atı
Sensin değillemesi yapılamayan önermem:
Varlığın, varlığımın varlığında vardır.
Varlığım, varlığının varlığı kadardır.
Veysel hocam tek kelime ile mükemmel bir şiir tebrik ediyorum hele son dizlere resmen can alıcı 👏
Çok teşekkür ederim. Yorumlarınız güç veriyor