
Kimse bilmez, çivinin delik deşik ettiği duvarın derdini,
Herkes anlatır asılı güzel bir tablonun seyrini!
Peki ya kirpiklerinin ritmiyle çarpan kalbim,
Ne zamana dek asılı kalacak ruhumun delinmiş duvarında!
Dayanır mı düşer elbet bir gün en güzel tablolar bile duvarlardan!
****************************************
Aldanma gönül vazgeç,
Mal mülke sahip olmaktan,
Bırak iyelik ekini: “İyilik ek.”
****************************************
Hep böyle mi olur ya Rab,
Gönlü “Yuka” yürekli insanların;
Ruhunda kopan “Yuka” zelzeleler!
Derinden derine bizler feryad ederken,
Nedendir bu yüzeyden kopan sarsıntılar!
Ey yeryüzü senden bu kadar ummazdım bu denli sarsıntılar,
Yâr yüzü gibi sallayıp savurdun bizi!
Bu bağrı taşlardan yok mudur bir kurtuluş ya Rab!
****************************************
Cibril’le sana şiirler gönderdim ey sevgili,
Ulaştırsın diye kalbinin Hira’sına!
Cibril satır satır oku derken sana,
Canıma okuyup paramparça ettin ümmi ruhumu!
Ve sonra güzel bir nida belirdi dudaklarında:
“Sevenle sevenin arasına girer mi hiç elçi?”