
İnanmıyorum suyun kaldırma kuvvetine!
Tüy gibi kalbim düştü okyanus gönlüne,
Daldıkça batıyorum aşkının derinliklerine,
Bir tüyle taşar mı koca deniz!
Boğuldum aşk denizinin batırma kuvvetinde!
Ve bir gün anlayacaksın,
Niçin beklermiş insan,
Giden sevgiliyi bir umutla!
Bir hicran günü ağlaşırken seninle yürek yüreğe,
Döküldü siyah kirpiklerin,
Aşk gömleğimin beyaz yakalarına!
O zaman anlarsın niçin beklermiş insan,
Giden sevgiliyi bir umutla.
Aşk gömleğimin yakasına düşen kirpiklerinle,
Göz göze gelir, ağlaşır kavuşmalarımız!
Kirpiklerin her gece konuşur,
Teskin olur kelimer,
Çünkü onlarda saklı:
Gözlerin, sözlerin ve bakışların.
Kirpiklerinin kara(n)lığında saklıyorum ışıltılı bakışlarını!
Sevdâ güneşine serdim yüreğimi,
Aşk kurutmalıklarını hazırlamak için!
Ayrılıktan kuruyan söz pınarlarım gibi,
Yavaş yavaş kurumakta kalbim!
Ayrılığın kıtlık mevsimi yaklaşmakta,
Hüznün çatısına as kurumuş kelimeleri!
Gönlümü elemle dolduran acılı mısralarımı,
Ser hicrân sofrasına, bilirsin iştah açar!